Bağışıklık güçlendirmeye besin önerileri

18 Ekim 2019 - 14:15

Sonbaharın etkisinin yavaş yavaş görüldüğü bu dönemlerde mevsim geçişlerinin etkileriyle yorgunluk ve halsizlik insanlarda kendini fazlasıyla belli eden bir rahatsızlık haline geliyor. Hastalıklara davetiye çıkarılan bu günlerde beslenmemiz, bağışlığımızı güçlendirmede önemli bir rol oynuyor. Peki, bu tehlikeli, hastalığın kapıda olduğu dönemlerde neler tüketmeliyiz?

Beslenme ve Diyet Uzmanı Melike Şeyma Deniz, sonbaharın getirdiği hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek için tüketilmesi gereken besinler hakkında bilgilerini paylaştı.  
Açıklamasında önemli uyarılarda da bulunan Deniz, tüketilmesi gereken altı önemli besine değindi.
Sonbahar aylarında özellikle balığın tüketilmesi gerektiğine vurgu yapan Deniz, balığın önemli bir protein kaynağı olduğuna dikkat çekti. Aynı zamanda balığın içerisindeki vitaminlerin bağışıklığın güçlenmesinde önemli bir role sahip olduğunu kaydeden Deniz, kaliteli yağ asidi olan Omega 3 açısından zengin olan balık sayesinde kalbin korunduğunu ve kötü kolestrolün düşmesini sağladığını bildirdi. “Haftada iki üç gün balık yemeyi ihmal etmeyin” diyerek öneride bulunan Deniz, fakat balığın kızartılarak değil, ızgara, fırın ya da buğulama olarak tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Hem tek başına hem de et yemeklerinin yanında tüketilebilecek olan mantara da değinen Uzman Diyetisyen Deniz, mantarın, bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olurken tok tutucu özelliğiyle zayıflama diyeti yapanların da rahatlıkla yiyebileceği bir besin olduğunu aktardı. Deniz, mantarın, d vitamini içeren az sayıdaki besinlerden biri olduğuna dikkat çekerek, “C vitamini, biotin, fosfor ve bakır gibi vitamin ve mineraller de içeren mantar kısa süreli, suyunu kaybetmeden pişirildiğinde vücut için daha etkili” diye konuştu.
Mevsim geçişlerinde sebzeler ne kadar çeşitlenirse, ne kadar renklenirse vücuda giren vitamin ve mineral çeşitliliğinin o denli arttığını bildiren Diyetisyen Deniz, yeşil yapraklı sebze denildiğinde çoğunlukla ilk akla gelen ıspanağın, kalsiyum, magnezyum, selenyum, E vitamini ve C vitamini içeriği sayesinde hastalıklardan koruduğunu dile getirdi. Ispanağın besin değerini kaybetmemesi açısından uzun süre pişirilmemesi gerektiğinin uyarısında bulunan Deniz, açıklamaların devamında soğan, sarımsak ailesinden olan pırasaya değinerek şunları söyledi:
“Pırasa, A, C, K vitaminleri, selenyum, demir ve potasyum mineralleri içeren bir sebze olması sayesinde bağışıklığı güçlendiriyor, prostat, mide, kolon kanseri başta olmak üzere birçok kansere karşı koruyor. İyi bir posa kaynağı olması zayıflamaya da yardımcı oluyor. Özellikle hafif akşam yemeği alternatifi olarak pırasayı, sonbahar ve kış aylarında sık sık tüketmenizde fayda var. Ancak gaz, şişkinlik gibi sorunlara yol açabileceğinden özellikle hassasiyeti olan kişilerin temkinli olması gerekiyor.”
Günde sadece bir avuç tüketilen fındık, ceviz ve bademin hem bağışıklığı güçlendiren hem kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltan hem de hafızayı kuvvetlendiren bir yararının olduğunu vurgulayan Deniz, bu kuruyemişlerinde yine kavrulmuş olarak değil, çiğ olarak ve bir avucu geçmeyecek kadar yenilmesini önerdi.
Uzman Diyetisyen Deniz, son olarak, pektin içeriği sayesinde insülin salınımı ve kolesterol üzerinde olumlu etkileri olan elmanın, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, tok tuttuğunu ve kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olduğunu söyledi ve “Bu nedenle günde bir porsiyon yani bir adet orta boy elma tüketmek son derece faydalı” diyerek, cümlelerini tamamladı.