Basit bir hoparlör: Kulaklıklara dikkat!
Basit bir hoparlör tipi olan kulaklıklar, toplumda herkes tarafından fazla tercih ediliyor. Birçok insan yürürken, bisiklet kullanırken, trafikte, ders dinlerken ya da en basit haliyle telefonla konuşurken kişisel kulaklıkları talep ediyor. Sesin yüksek olmaması halinde ise uzmanlar kulağa zarar verme durumunun olmadığını kaydediyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, kulaklık kullanımı ve yüksek ses hakkında konuştu.
Ali Rahimi, açıklamalarına başlarken kulaklarda akustik ve yüksek sese bağlı travmanın 4bin Hertz gibi çok yüksek desibellerde meydana geldiğini paylaştı. Silah patlaması ve uçak kalkış sesi gibi gürültülü durumların akustik travmalara yol açtığını ifade eden Rahimi, bu sesler oluşurken işitme kaybını engellemek için kulaklık kullanılmasını ederek, çocuklarda yumuşak başlıklı kulaklık kullanılmasını ve kulakta mantar enfeksiyonu var ise kulaklığın başka kişilerle paylaşılmamasını tavsiye etti.
Kulaklık olarak adlandırılan aletin aslında basit bir hoparlör olduğunu, bu hoparlörden çıkan sesin çok yüksek değil ise kulağa zarar verme durumunun olmadığını kaydeden Rahimi, akustik travma ve yüksek sese bağlı travmanın çok yüksek desibellerde meydana geldiğini dile getirdi. İnsanların bu sese tahammül edemeyeceğini ve o kadar yüksek seste müzik dinleyemeyeceğini vurgulayan Rahimi, bu yüzden yüksek sesle müzik dinlemenin normal sınırlar içerisinde herhangi bir işitme kaybına yol açamadığını belirtti. İşitme kaybına neden olabilecek yüksek gürültülerin akustik travmaya yol açtığını söyleyen Rahimi, “Bu akustik travmalara maruz kalınan durumlar; silah patlamaları, uçak kalkış sesi ya da gürültülü demir çelik fabrikalarında çalışılmasıdır. Maruz kalınan durumlar meydana gelirken sesi kesen kulaklıklar kullanılırsa işitme kaybı engellenebilir” diye konuştu.
Çocuklarda dış kulak oluşumu sonrası kulaklık tercih edilmeli
Rahimi açıklamaları esnasında, çocuklarda kulak şekline bağlı olarak ve çene eklemine zarar vermeyecek şekilde kulaklık kullanılabileceğine dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı:
“Ancak kulaklık kullanımı çocukların dış kulak oluşumu tamamlandıktan sonra gerçekleşirse daha sağlıklı olacaktır. Kulak sağlığı için kablosuz ya da kablolu fark etmiyor. Bu kulaklıkların sağlık açısından ciddi hastalıkları beraberinde getirdiği bu zaman kadar belirtilmedi. Ancak dış kulak duvarının ön duvarı çene eklemi olduğu için çene hareketlerini kısıtlayacak ya da ona zarar verecek kulaklıklar kullanılmaması, mümkünse daha yumuşak başlıklı kulaklıkların tercih edilmesi daha faydalı olacaktır.”
Sadece 4 bin Hertz’de işitme kaybı görülebileceğini ancak çok fazla kullanılan bir frekans olmadığını ifadelerine ekleyen Rahimi, bu yüzden yüksek gürültüye bağlı frekans kaybına maruz kalan kişilerde ilerleyen yaşlarda çınlama probleminin görüldüğünü belirtti. Takılan kulaklıkların dış kulak yolunun akıntısını bozduğunu, böylece kulak kiri rahat bir şekilde dışarıya doğru akamayıp içeride biriktiğini dile getiren Op. Dr. K. Ali Rahimi, “Ancak bundan daha tehlikeli olan kulak çubuklarının kullanımıdır. Kulaklığa bağlı kulak kiri kendini dışarı atamaz ve tıkanırsa bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmanız gerekir. Kulaklık kullanımında en çok dikkat edilmesi gereken durum mantar enfeksiyonudur. Mantar enfeksiyonu kulaklığa bulaşmış ise kulaklığı başka kimse kullanmamalı. Kulak kepçesini kapatan, kanalı kapatmayan kulaklıklar kullanılabilir” diyerek konuşmasını tamamladı.