Deprem konutları ceviz bahçelerine yapılıyor

27 Mart 2023 - 15:44

Ceviz Üreticileri Derneği Eş Başkanı Ömer Ergüder, deprem bölgesinde verim kaybı yaşanacağına dikkat çekerken, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, iş gücü kaybına ve olumsuz sonuçlara vurgu yaparak, sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını çizdi

Ceviz Üreticileri Derneği Eş Başkanı Ömer Ergüder, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili daha etkileyen afetin, bölgedeki tarım faaliyetlerine olumsuz yansıdığını söyledi. Kahramanmaraş başta olmak üzere Malatya, Adıyaman ve Hatay bölgelerindeki ceviz bahçelerinde sulama ve bakım konularında yaşanan aksaklıkların ürün kaybı ve verim düşüşüne yol açtığını ifade etti.
 
Sulama ve bakım sorunları yüzünden üretim faaliyetlerinin geciktiğini ya da yapılamadığını anlatan Ergüder, “Hasat edilmiş ve depolanmış ürünler zarar gördü. Deprem, bahçelerin sulama altyapılarına zarar verdi. Ceviz başta olmak üzere sert kabuklu meyve fiyatları etkilenebilir. Sert Kabuklu Meyveler Gen Islah Merkezi, Kahramanmaraş’ta ceviz ve tarım açısından çok önemli. 1995’te 135 dekar alanda kuruldu. Deprem konutları için bu merkezin yer aldığı bölgeler seçilmiş. Buranın depremzede konutları için tek seçenek olmadığını düşünüyoruz. Hem cevizin hem de tarımın geleceği başka alanda inşa edilmesi daha doğru olacak. Gelişmeleri yakından ve kaygıyla takip ediyoruz” dedi.
 
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez ise Türkiye ceviz üretiminin yüzde 7’sinin Kahramanmaraş, yüzde 20’sinin de depremden etkilenen diğer illerde gerçekleştiğini söyledi. Prof. Dr. Sütyemez, “Deprem, tüm bölgeyi etkiledi. Bu illerde özellikle iş gücünde olumsuz yansımalarla karşılaşacağız. Kahramanmaraş, deprem bölgeleri içerisinde oransal olarak en fazla ceviz üretim payına sahip” diye konuştu.
 
Türkiye’de bitkisel üretim fiyatlarını tahmin etmenin kolay olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Sütyemez, “Önceki yıllarda iklim hareketlerinin, başka ülkelerdeki gelişmelerin, raflardaki ürünlere yansıdığına şahit olduk. Sert kabuklu meyvelerin en çok yetiştirildiği alanlar, depremden etkilenen illerde. Deprem, meyve bahçelerinin sulama altyapılarına zararlar verdi. Bu zararın ceviz, antepfıstığı ve badem üretimine nasıl yansıyacağı belli olmasa da ürün fiyatlarını etkileyeceğini öngörüyoruz” dedi.
 
Cevizin suya karşı daha hassas olduğu bilgisini veren Prof. Dr. Sütyemez “Bahçelerdeki sulama altyapı sorunlarının giderilmesinde ceviz bahçelerine öncelik verilmesi gerekiyor. Bölgedeki üretimi ekstra desteklerle teşvik edip, ceviz üreticisinin motivasyonunu yükseltmek gerekiyor” diye konuştu.
 
Deprem bölgesinin meyve yetiştiriciliğindeki aksaklıkların kısa, orta ve uzun vadeli programlarla çözülmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sütyemez, sorunların çözümü için önerilerini şöyle sıraladı; “Deprem bölgesinde tarımsal altyapı eksikleri giderilmeli veya yeniden yapılmalı. Tarımsal ekonomi ve istihdam destekleri artırılmalı, bölgeden göç için tedbirler alınmalı. Mevsimlik tarım işçilerinin istihdamı için tedbir alınmalı. Tohum, gübre, tarımsal ekipman desteği desteklenmeli. Kaynak suyu kullanılan alanlarda kimyasal yapı gözden geçirilmeli. Tarımda işten ayrılma, çıkartılmanın önüne geçmek için deprem bölgesine ek destekler uygulanmalı. Bölgelerin ekolojik, sosyal özellikleri dikkate alınarak entegre havza rehabilitasyon projeleri yapılmalı. Hasarlı depolar iyileştirilmeli. Göçle boş kalan araziler bakanlıkça tespit edilip, kiralanarak üretime yönlendirilmeli. Bölgede tüm tarımsal sektörlere kapasitesine göre finansman desteği sağlanmalı. Deprem konutu alanlarında bilimsel verilerle hareket edilmeli. Bitkisel üretim, ıslah ve gen bilimsel altyapılarının kurulduğu alanlarda asla konut yapılmamalı. Deprem illerinin, Türkiye tarım hasılası içindeki payı yüzde 13 ile 21 arasında. Bölgenin tarım arazisi varlığı, Türkiye toplamının yaklaşık yüzde 17’si. Meyvecilik alanlarının yüzde 26’sı olan tarla tarımı alanının yüzde 16.2’si deprem bölgesinde. Bölge ceviz, kayısı, antepfıstığı, badem, zeytin, yenidünya ve nar üretiminde önemli potansiyele sahip. Tarım, hayvancılık, su ürünleri gibi ürünlerin ülkemiz açısından oldukça büyük bir kısmını oluşturan bu bölgelerde yaşanabilecek göç kısa vadede olumsuz etki yaratacak. Özelikle Hatay bölgesinde diğer bölgelere göre olumsuzluk daha yüksek olacak. Ekonomik hayatı tarımsal üretime dayalı olan bölge halkı, bir şekilde bölgede kalmaya gayret ediyor. Bu yüzden tarımsal iş gücünün bir şekilde bölgede tutulmasına yönelik acil tedbirler alınması gerekiyor.”