Her bel ağrısı, bel fıtığı değildir!

08 Ocak 2024 - 14:54

Bel fıtığı tedavisinde yüzde 95 cerrahi müdahale gerekmediğini söyleyen Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, bel fıtığının oluşumunu önleyen ya da tedavisini kolaylaştıran 6 etkili yöntem önerdi

Öksürürken, hapşırırken hatta dişinizi fırçalarken bile bel fıtığı kapınızı çalabilir. Özellikle günümüzde masa başında bilgisayar karşısında uzun süreli geçirilen saatler ve hareketsiz yaşam, fazla kilo ve yanlış duruş pozisyonları kas-iskelet sistemimizin de hızla zayıflamasına ve yıpranmasına yol açarak, yaşam kalitemizi vuran bel fıtığına zemin hazırlıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu her bel ağrısının bel fıtığı olmadığını, bel fıtığı tanısı konulan hastaların yüzde 5’inde ameliyat gerektiğini belirtti. Tıbbi tedavi yerine farklı yöntemlere yönelmekten kaçınılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu, aksi halde kalıcı sakatlanmalar hatta felç meydana gelebildiğini söylüyor. Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu bel fıtığından korunmanın 6 önemli kuralını ve tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulunurken, “Muayenede sinir tahribatına ait bulgular yoksa yatak istirahati, ağrı kesici ve fizik tedavi uygulanmalı. Sinir tahribatı olması ya da bu yöntemlerin başarısız kalması durumunda cerrahi gerekir” dedi.
 
Duruş pozisyonunuza dikkat edin!
Yere, diz seviyesinden aşağıda tabureye, alçak tuvalet ya da ayağın temas etmeyeceği kadar yüksek sandalyeye oturmayın. Otururken bel boşluğunu doldurmak için belin arkasını yastıkla destekleyin. Yere uzanmayın. Kendinizi bir anda yatağa atmaktan kaçının! Yatağa girerken önce yatağa oturup sonra yatış pozisyonunu alın; kalkarken de önce yan dönüp, bacaklarınızı yere uzattıktan sonra kalkın.
 
Eğilirken, yukarı uzanırken mutlaka bu kurala uyun!
Yere eğilirken belden değil, diz ve kalçalardan bükülün. Damacanadan su doldururken ya da yerden cisim kaldırmak gerekirse belden eğilmeyin, çömelin, cismi gövdeye yaklaştırıp, doğrulun. Yukarıya uzanmak gerekiyorsa ayaklarınızın altına merdiven veya tabure koyun. Aksi taktirde beldeki kaslara yüklenme sonucu ani travma gelişebilir, zamanla beldeki kas zedelenerek bel fıtığı gelişebilir.
 
Tek tarafa yüklenmeyin!
Ağırlık taşırken iki elinize eşit yük almaya özen gösterin. Çok ağır eşya taşımaktan kaçının. Poşet ya da yükleri gövdeye yakın iki elle taşıyın. Poşet ya da eşyayı gövdenizden ne kadar uzak kaldırırsanız bele olumsuz etkisi o kadar fazla olur, bel fıtığına zemin hazırlar. Bir cismi itmek veya çekmek gerekirse bundan kaçının, mutlaka yapmak gerekiyorsa sadece itin, kendinize çekerek sürüklemeyin.
 
İdeal kilonuzda olun
Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu fazla kilonun bel fıtığına davetiye çıkaran önemli etkenlerden olduğunu belirterek, ideal kiloda olunmasının son derece önemli olduğunu söylüyor. Kilo verme sürecinde dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çavuşoğlu “Kiloluysanız mutlaka sağlıklı bir şekilde kilo vererek ideal kilonuza kavuşun. Hızlı kilo verme kas kitlenizde daha çok kayba neden olacağından, omurgaya destek olan kas hacminiz azalır ayrıca sistemik rahatsızlıklara neden olabilir” diyor.
 
Düzenli egzersiz yapın
20 dakikada bir yerinizden kalkın belinizi rahatlatın. Bilgisayar karşısında uzun saatler geçirilmesi, spordan uzak, hareketsiz yaşam bel ve çevresindeki kasları zayıflatırken, bel fıtığı gelişme riski artıyor. Düzenli egzersiz yapın. Yüzme, pilates, haftada en az 3 gün olmak üzere birer saatlik tempolu yürüyüş gibi omurgaya dost olan egzersizler karın ve sırt kaslarınızı güçlendirip fıtık riskinden uzaklaştırır.
 
Topuklu ayakkabıdan kaçının
Ayakkabı seçiminde sadece görselliğine aldanmayıp omurga ve bel sağlığını destekleyecek ayakkabı giymeye özen gösterilmeli, gerekirse tabanlık kullanılmalı. Yüksek topuklu ayakkabıların bel ve kalça sağlığında ciddi sorunlar oluşturabildiğini, belde oluşabilecek yapısal bozulmalarla bel fıtığına zemin hazırlayabildiğini belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu “3 santimden daha yüksek topuklu ayakkabının sık kullanımından kaçınılmalıdır. Özellikle yüksek topuklu ayakkabıyla ağır cisim taşınmamalı” diyor.
 
 ‘minimal invaziv cerrahi’ tekniği
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halit Çavuşoğlu, başarıyla gerçekleştirilen minimal invaziv cerrahi tekniği ile bel fıtığı tedavisinde yüz güldürücü sonuçlar alındığını belirterek şöyle konuştu; “Bu ameliyat tekniği kanama olmaması, hastanın çok kısa sürede sosyal yaşantısına dönmesi ve ameliyat konforu nedeni ile öne çıkıyor. 1,5 cm.lik cilt kesisi ile doğal doku planları kullanılarak disk mesafesine girilerek omurilik ve sinir dokuları rahatlatılır. Omurganın yük taşıyabilme ve hareket edebilme gücü bozulmadığı için hasta ameliyattan 3 saat sonra yürütülür, aynı gün taburcu olabilir. Dikiş yok, iki gün sonra pansuman çıkarılıp banyo yapılabilir. Ameliyat sonrası hastanın oturması, yürümesi, merdiven inip çıkması serbest. İki hafta sonra egzersiz programı başlatılır ve çalışma hayatına dönebilir.”