Yanlış nefes anksiyeteyi artırıyor

08 Aralık 2022 - 02:02

Ülkemizde her üç kişiden birinde burun tıkanıklığı görülüyor. Uzmanlar ise, tedavi edilemeyen burun tıkanıklıklarının bağışıklığın azalmasından anksiyetenin artmasına, uykusuzluktan ağız kokusuna dek birçok soruna yol açabiliyor. Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ecem Sevim Akı, sağlıklı nefes hakkında konuştu.

Yapılan çalışmaların, sağlıklı nefes alıp vermenin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ortaya koyarken, yaşam kalitesini de artırdığına işaret eden Dr. Ecem Sevim Akı, burun tıkanıklığı sorununun, grip ve nezle gibi üst solunum yolu hastalıklarından alerjiye, burunda kemik ya da kıkırdak eğriliğinden tümörlere dek birçok nedenle yaşandığını belirtti.

Solunumda görevli yapıların herhangi birinde olan problemin sağlıklı ve doğru nefes almayı engellediğini kaydeden Dr. Ecem Sevim Akı, burun tıkanıklıklarının bunun en sık karşımıza çıkan örneği olduğunu vurguladı. Geçici  burun tıkanıklıklarının en önemli nedeninin üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunu, özellikle kış mevsiminde bu tür sorunlara sık rastlandığını aktaran Dr. Ecem Sevim Akı, yapısal etkenlerle de burun tıkanıklıklarının yaşanabildiğini dile getirdi. Anatomik darlıklar yani  kıkırdak/kemik eğriliklerinin, burun eti büyümelerinin ve burun içi kitlelerin hava pasajını daralttığını ve tedavi gerektirdiğini açıklayan Dr. Ecem Sevim Akı, “Burundan gelen hava yutak ve soluk borusunu geçtikten sonra akciğerlere ulaşmaktadır. Burada yer alan ve pasajı daraltan patolojilerde havanın akciğere ulaşması engellenmekte ve solunum problemlerine neden olmaktadır. Ayrıca bazı sinir sistemi hastalıkları ya da kas hastalıkları da dolaylı şekilde nefes almayı zorlaştırmaktadır. Akciğer kapasitesini azaltan hastalıklar ise yeteri kadar havanın akciğere dolmasını engellemektedir. Çevresel faktörlerden de obezite, sigara kullanımı ve ortamın nem oranının az olmasının nefes alma üzerine olumsuz etkileri olabileceği unutulmamalıdır” diye konuştu.
Dr. Ecem Sevim Akı açıklamaları esnasında sağlıklı nefes alıp vermenin hem fizyolojik hem de ruhsal sağlığımız açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Burnun, koku almanın yanında havayı ısıtma, nemlendirme ve zararlı partiküllerin süzülmesinde de aktif rol aldığı bilgisini veren Dr. Ecem Sevim Akı, havanın burun içinde türbülans yapmasının ise akciğerlere daha yüksek havanın ulaşmasını sağladığını kaydetti. Dr. Ecem Sevim Akı, “Sağlıklı bir nefes; kalp hızını düşürür ve kan basıncını düzenler, toksinlerin atılımına yardımcı olur, sinir sistemini ve hormonların düzgün çalışmasını sağlar, mide ve bağırsak aktivitesini artırarak sindirimi kolaylaştırır, uyku kalitesini artırır, hücre yenilenmesini ve verimliliğini artırarak bağışıklığa yardımcı olur, stresle baş edebilmeyi kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.  

Nefesi burundan değil de ağızdan almanın ise ciddi sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Dr. Ecem Sevim Akı, ağız solunumu yapan kişilerde solunumun hızlandığını ve dakikadaki soluk sayısının arttığını açıkladı. Hızlı ve yetersiz nefes almaların kandaki oksijenizasyonu düşürdüğünü, kalp ve akciğerin iş yükünü artırdığını belirten Dr. Ecem Sevim Akı, bu durumunda baş ağrısı, kalp ritminde ve kan basıncında değişimlere neden olduğunu, anksiyete düzeni artırdığını söyledi ve “Öte yandan ağız solunumu yapan kişilerde sık solunum yolu enfeksiyonları izlenmekte, ağız kuruluğu ve ağız kokusuna rastlanmaktadır. Ayrıca diş eti hastalıklarının da anlamlı ölçüde arttığı görülmektedir” uyarısında bulundu.

Dr. Ecem Sevim Akı, ülkemizde pek çok kişinin fizyolojik bir problemi olmamasına rağmen doğru nefes almadığına da dikkat çekti. Doğru ve sağlıklı nefesin püf noktaları hakkında da konuşan Dr. Ecem Sevim Akı, sağlıklı ve doğru bir nefes için diyaframın kullanılması gerektiğini, burundan nefes alınması ve bu esnada ağzın kapalı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Nefes alırken omuzların yükseltilmemesi ve düşük tutulmaya özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Ecem Sevim Akı, ihtiyaç kadar nefesin alınması, daha kesin ve normalden daha derin nefesin alınmaması gerektiğini kaydetti. Nefes aldıktan sonra bir eli göğüse bir eli karın bölgesine yerleştirmenin nasıl bir solunum yapıldığını anlamaya yardımcı olduğunu bildiren Dr. Ecem Sevim Akı, “Diyafram nefesinde göğüs kafesinin değil karın bölgesinin dışa doğru genişlediği farkedilmeli ve nefesi verirken ise içe doğru çekildiğine dikkat edilmelidir. Burunun arka bölgesinde de yeterli oksijenlenmeyi sağlamak için nefes yine burundan verilmelidir” diyerek ifadelerini sonlandırdı.