İzmir Karabağlar ormanlarından Seferihisar'a uzanan orman yangınları belediyeler ile merkezi idarenin koordinasyon konusunu gündeme getirdi.
Ormanlar bakanlığın bakımı ve koruması altında ama şehre dayanmış-daha doğrusu şehir ormana dayanmış-halde kimin sorumluluğu nerde başlıyor, nerde bitiyor tespit edilmesi gerek.
Bu halde de işin içinden çıkılmaz. Her kurum sorumluluğu diğerinin üzerine atabilir. En iyisi birlikte çalışmak, koordine olmak.
Maalesef Karabağlar orman yangınında bu koordinasyon yapılamadı. Bakan ve büyükşehir belediye başkanı ayrı partiden olunca ortak resim verilemedi.
Ortak resmi geçtim, yanan alan konusunda dahi görüş birliği sağlanamadı. Bakanlık 500 hektar orman yandı dedi, belediye 5 bin hektar orman yandı dedi.
Hangisi doğru?
Arada uçurum var. Hangi rakama göre hareket edeceğiz? Ne kadar alanı tekrar ağaçlandıracağız?
İl Tarım Müdürü sanayi Odası Meclisinde yaptığı konuşmada aydınlatıcı bilgi verdi. Yanan alanlara köylünün faydalanacağı zeytin, fıstık çamı ve ürün veren diğer ağaç fidanları ekileceğini söyledi.
Belediye fidan kampanyası başlatıyor. Sivil toplum kuruluşları fidan kampanyası yapıyor. Bakanlık fidan dikimine hazırlanıyor, yanan alanları temizleme çalışması yapıyor.
Yine aynı noktaya geliyorum, hani koordinasyon!
Ege Orman Vakfı, Tema, diğer yardım kuruluşları, vakıflar, yerel yönetimler, bakanlıklar derhal koordine olmalı!
Herkesin ayrı ayrı yapacağı çalışmalar şüphesiz değerlidir, ama bölük pörçük olunca kumdaki su damlaları gibi kaybolup gider, etkisi olmaz.
Bir de, yanan alanların imara açılmayıp, maden şirketlerine peşkeş çekilmeden tekrar ağaçlandırılmaları kadar önemli bir diğer husus buraların ve diğer yerlerin tekrar yanmasını önleyecek tedbirlerin alınmasıdır.
Bu yangın neden çıktı? Teröristler mi yaptı? Neden geç söndürüldü? Helikopter veya yangın söndürme uçağı ne kadar etkili olurdu?
Gerçeğe ulaşmak bu kadar mı zor? Gerçeği bilemezsek bir dahaki yangınları nasıl önleyeceğiz, bir dahaki yangınları önleyemesek nasıl söndüreceğiz?
Bu yangın da bize ders olmazsa daha ne olacak?