Seçim Rekabeti Dijital Pazarlamaya Yansıdı

81 il, 973 ilçe ve 390 beldede binlerce adayın yarıştığı 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde yaşanan rekabet, dijital pazarlama sektörüne de etkiledi. Siyasi partiler, siyasi liderler ve siyasi içerikli sosyal medya sayfaları arasında yaşanan yoğunluk, Meta tarafından rakamsal verilerle açıklandı

Seçim Rekabeti Dijital Pazarlamaya Yansıdı

81 il, 973 ilçe ve 390 beldede binlerce adayın yarıştığı 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde yaşanan rekabet, dijital pazarlama sektörüne de etkiledi. Siyasi partiler, siyasi liderler ve siyasi içerikli sosyal medya sayfaları arasında yaşanan yoğunluk, Meta tarafından rakamsal verilerle açıklandı

Seçim Rekabeti Dijital Pazarlamaya Yansıdı
05 Nisan 2024 - 11:30

Türkiye'de 61 milyondan fazla seçmen, yerel yönetimde 5 yıl söz sahibi olacak kişileri belirlerken rakipler arasındaki yoğun rekabet, dijital pazarlama sektörüne de yansıdı. Özellikle son günlerde rekabetin arttığına dikkat çekerek 30 günde 500 milyon TL’nin üzerinde dijital reklam harcaması yapıldığını söyleyen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, “Cumhuriyet Halk Partisi bu dönemde 32 milyon TL’nin üzerinde, AK Parti 6.8 milyon TL’ye yakın dijital reklam harcaması gerçekleştirdi. Dijital reklamlarda özellikle seçimin kaderinin belirleyici kitlesi olarak emekliler hedef alınarak Facebook reklamların ağırlık verildi” dedi. Kaplan, seçim sürecinde yapılan dijital reklam hatalarına değinerek gece gelen seçim mesajlarıyla KVKK kurallarının ihlal edildiğini söyledi.
 
Açıklanan verilere göre CHP’nin 5 buçuk kat daha fazla harcama yaptığının görüldüğüne dikkat çeken Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, “Ak Parti 6.8 milyon TL, Deva Partisi 4.7 milyon TL, Saadet Partisi 2 milyon TL ve MHP 1.4 milyon TL dijital reklam harcaması gerçekleştirmiş. Partilerin yanı sıra siyasi liderler de kişisel hesaplarından reklam çalışmalarına katıldı ve Ekrem İmamoğlu 5.3 milyon TL, Murat Kurum 5.1 milyon TL, Mehmet Altınöz 2.5 milyon TL ve Hamza Dağ 2.4 milyon TL civarında reklam harcaması gerçekleştirdi. Siyasi parti ve liderlerin dışında destek amacıyla haber içerik ve blog sayfaları 150 milyon TL’nin üzerinde harcama yaparak bu rekabete dâhil oldu” dedi.
 
Seçimin kaderini belirleyen kitlenin emekliler olduğunu düşünerek reklam harcamalarının özellikle Facebook’a aktarıldığının altını çizen Kaplan, “Diğer kısım ise Instagram, Youtube ve TikTok gibi platformlarda yoğunlaşmış durumda. Video reklamlarının tercih edildiğini görüyoruz. Youtube, Türkiye’de en çok kullanılan video platformlarından biri olarak siyasi parti ve liderlerin önemli bir mecrası haline geldi. Genç kitleyi etkilemek amacıyla TikTok da tercih edilen platformlardan biri oldu.  TikTok'un reklam politikaları biraz daha katı olduğu için partiler genellikle burada influencerları kullanarak içeriklerini yaymaya çalıştı. Aynı zamanda arama motorlarında ve görüntülü reklam alanlarında da reklam harcamaları yapıldığı görülüyor. Google'ın display alanlarında yapılan harcamalarının 150 Milyon TL olduğunu söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.
 
Kaplan, seçim sürecinde bazı siyasi parti ve liderlerin yaptığı hatalara da değinerek özellikle geç saatlerde gelen reklam mesajlarıyla KVKK kurallarının ihlal edildiğini belirtti. Kaplan, “Gece saatlerinde gelen reklam mesajlarının, KVKK'nın kişisel verilerin korunması ve gizliliği konusundaki prensiplerine aykırı bir harekettir. Siyasi liderlerin bu tür hataları, kamuoyunda güven kaybına neden olabilir ve seçmenlerde olumsuz bir izlenim bırakabilir. Bu nedenle, siyasi partilerin ve liderlerin seçim kampanyaları sırasında KVKK kurallarına tam olarak uymaları ve etik sınırları gözetmeleri son derece önemlidir” diyerek sözlerini tamamladı.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum