22 Kasım Diş Hekimleri Günü’nü kapsayan 20-26 Kasım arası Ağız ve Diş Sağlığı haftası olarak kutlanıyor. Üsküdar Diş Hastanesi’nde tedavi yürüten Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi akademik kadrosu, hafta dolayısıyla açıklamalar yaptı. Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yumuşhan Günay, Üsküdar Diş Hastanesi’nin Anadolu Yakası'nda teşhis, tedavi ve sunduğu teknolojik imkânlarla en kapsamlı diş hastanesi olduğunu dile getirerek, SGK anlaşması olan hastanenin bölge ve bölge dışı tüm hastalara erişilebilir tedavi hizmeti sunduğunu ifade etti.
 
Hastanede, hasta odaklı koruyucu hekimlik anlayışı ile bebeklikten yetişkinliğe kadar tüm ağız sağlığı sürecinin izlendiğini ifade eden Günay, koruyucu diş hekimliğinin önemini anlatarak, şunları kaydetti; "Koruyucu hekimlik her pozisyon ve statüde öncelikli olarak düşünmesi gereken meslek disiplini ve meslek yaklaşımı hatta meslek refleksi. Ömür boyu hastaya verilmesi gereken hassasiyet. Koruyucu diş hekimliğini şöyle tarif ediyoruz; Planlı hamilelik öncesi dönemden başlayan ve doğan çocuğu ömür boyu ele alan, programlayan diş hekimliği yaklaşımı. Çürük endeksimiz çok yüksek. Hasta ve hekimler en az 6 ayda 1 diş hekimine başvurmalı ki çürük olmadan önlem alabilelim."
 
Hedef; 80 yaşına gelmiş bireylerin ağzında 20 dişi koruyabilmek
Prof. Dr. Günay, beyin odaklı çalışmalara ait görüntüleme ve hesaplama yöntemlerinin diş sağlığında da kullanabildiğini dile getirerek, kişiye özel tedavi planladıklarını da açıkladı. Prof. Dr. Yumuşhan Günay, kişiye özel koruyucu diş hekimliğinin hedefini 80’e 20, yani ‘80 yaşına gelenlerin ağzında 20 dişi koruyabilmek’ olarak vurgladı. Prof. Dr. Günay, yaşlı popülasyonu arttığı için geriatrik diş kliniği konseptinin gündeme geldiğini söyleyerek, çene ve yüz bölgesinde kaybı olanlar için defekt protez kliniğinin var olduğunu belirtti. Çene açamama, kapayamama, diş sıkma gibi hastalıkların tedavi edildiğini anlatan Prof. Dr. Günay, diş sıkma sorununun küçük yaşlardan itibaren görüldüğünü ifade ederek diş sıkma probleminin strese bağlı olarak çağımızın hastalığı olduğunu söyledi.
 
Diş tedavisi için kullanılan dijital röntgen cihazlarıyla diş hekimlerine daha doğru teşhis koyma olanağı sağlandığını da belirten Prof. Dr. Günay, “Gelişmiş diş tedavisi teknolojileri, uzun vadeli iyileşmelere yardımcı oluyor. Dental implantlarda kullanılan kemik büyüme uyarıcıları ve tasarım teknolojileri, implantın vücut tarafından daha iyi kabul edilmesini ve uzun süreli dayanıklılığını sağlıyor” dedi.
 
Çocuklar ve özel gereksinimli bireylerin diş tedavisine ilişkin bilgi veren Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Barış Karabulut, “Teknolojik cihazlarla donatılmış ameliyathanede, anestezi ve sedasyon altında diş tedavileri uygulanıyor. Bu uygulamalara hasta ve yakınları, diş hekimi ve anestezi uzmanı beraber karar veriyor. Basitten zora doğru gitmek lazım. Sedasyon mümkünse onunla yapmak lazım. Sedasyon genel anestezi kadar derin değil, kişinin bilinci yerinde olabilir. Bilinçli sedasyon olmuyorsa derin sedasyon olabilir. Kişi soluk alıp vermeye devam ediyor. Genel anestezide solunum cihazla yapılıyor. Hastanın uyutulduğu yerlerin, ağız diş sağlığı merkezi lisansı ve ruhsatı almış, ameliyathanesi, anestezi cihazları, anestezi teknisyeni, hemşiresi, ilaçları, komplikasyonlarda müdahale edecek, hayata döndürecek ekibin olması lazım. Genel anesteziden sonra hasta en az iki üç saat taburcu edilmemeli” diye konuştu.  
 
Doç. Dr. Karabulut, özel gereksinimli bireylerin tedavisinde işlem kısa sürecekse ve hasta buna uygunsa sedasyon, ağır hastalıkları varsa genel anesteziyi tercih ettiklerini ifade etti.
 
Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Protetik Diş Tedavisi Uzmanı  Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz da hastane bünyesindeki cihazlar hakkında bilgi verdi. İntraoral tarayıcıların, ağız içini dijital olarak tarayarak üç boyutlu modeller oluşturduğunu, geleneksel alçı kalıp gereksinimini ortadan kalkarak daha hızlı, doğru ve konforlu şekilde diş restorasyonları yapılabildiğini anlattı.
 
Kuvvet uygulayarak diş fırçalamak dişlere hasar veriyor
İnsanımızın yüzde 80’nin diş fırçalayamadığını söyleyen Dr. İbrahim Berk Bellaz, kuvvet uygulayıp, bastırarak diş fırçalamanın dişlere hasar verdiğini belirterek, dişlerde asitli içecekler nedeniyle 40 yaşını geçtikten sonra yapısal aşınmaların görüldüğünü, protezlerin sadece estetik değil ağız ve diş sağlığının devamı açısından faydasının olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Bellaz, diş telinin yaşı olmadığına işaret ederek, 15-26 yaşında diş teliyle kemik yapısına müdahale edilirken, ileri yaşlarda dişlere yön verildiğini söyledi. Prof. Dr. Bellaz, “Diş çekilir çekilmez implant yapılırsa çene kemiği korunur” dedi.
 
Dijital programlar hakkında bilgi veren Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Baki Meşe, dijital röntgen cihazlarının, geleneksel röntgenlerin yerini alarak diş hekimlerine daha hızlı, az radyasyon maruziyeti ve net görüntü sunduğunu ve bu sayede dişlerin ve çene yapısının daha iyi teşhisinin sağlandığını ifade etti. Dr. Öğretim Üyesi Meşe, hastanenin SGK anlaşması hakkında bilgi vererek, “Anlaşma tamamlandı. Hasta alımına başladık. Muayene için randevularımız devam ediyor.” dedi.