Yapıcı kıskançlık itici bir güç halini alıyor  

Çocuklar arasında kıskançlık duygusu çok sık rastlanan bir durumdur. Özellikle okul döneminde çocukların sahip oldukları şeylerin farklılıkları onların içsel bir kıskançlık güdüsünün ortaya çıkmasına sebep olabilir. Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu kıskançlığın çocuk gelişimindeki etkisi hakkında konuştu.  

Yapıcı kıskançlık itici bir güç halini alıyor  

Çocuklar arasında kıskançlık duygusu çok sık rastlanan bir durumdur. Özellikle okul döneminde çocukların sahip oldukları şeylerin farklılıkları onların içsel bir kıskançlık güdüsünün ortaya çıkmasına sebep olabilir. Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu kıskançlığın çocuk gelişimindeki etkisi hakkında konuştu.  

Yapıcı kıskançlık itici bir güç halini alıyor  
04 Ekim 2022 - 10:45

Karcıoğlu, kıskançlık duygusunun davranışları olumlu veya olumsuz davranışlara dönüştürebileceği bir duygu olduğunu söyleyerek,  “İlk insan komşusunun taş aletlerini kıskanmasaydı daha iyi aletler yapmak için uğraşmazdı. Kıskançlık duygusu doğru bir motivasyona sebep olduğunda çocuğun ilerlemesinde ve kendini gerçekleştirmesinde itici bir güç olarak çalışıyor” dedi.
 
Kıskançlığın bireyin kendisini bildiği yaşlardan bu yana utanılacak ve gizlenecek bir duygu olduğunu ifade eden Karcıoğlu, bu duygunun diğer gün yüzüne çıkarılmayan bazı duygular gibi insanoğlunun kendisi ve dış dünyası ile çatışmasına sebep olabileceğine dikkat çekti ve “Kıskançlık duygusu bazen öyle bir hâl alır ki hakikati göremeyecek duruma geliriz. Çocuk, kendisinden daha başarılı bir öğrenci ile karşılaştığında ya o çocuğun talihin yüzüne güldüğünü ya zeki olduğunu ya da öğretmenler tarafından kayrıldığını düşünüyor. Peki, o çocuk ya zihnini bizden daha farklı kullanıyorsa? Başarılı insanlar belirledikleri hedefler doğrultusunda kararlı ve disiplinli bir şekilde yürümeye odaklıdır” diye konuştu.  
 
Çocuklarda uygulanacak olan yapıcı kıskançlık hakkında da konuşan Karcıoğlu şu ifadeleri kullandı:
 
“Yapıcı olan kıskançlıkta kişi kendisinde olmayan ile karşılaştığında karşısında olanın onda da olması için ne yapabileceğini düşünür. Bu düşünce kendisini kamçılayarak itici bir güç halini alır. Çocuklarınızı başka çocuklar ile kıyaslayıp onların kendilerini zamanla yetersiz hissedip özgüvenlerine zarar vermek yerine başarılı olan çocukların başarılı olmalarını sağlayan faktörleri görmesi için onlara ışık tutun. Aksi takdirde çocuğunuzun kalbine tanıdığı veya tanımadığı bir akranına karşı öfke tohumları ekmesine neden olursunuz. Bu durum da çocuğunuzun öfkesini kontrol etmede güçlük yaşaması gibi bir problemi beraberinde getirir. Çocuklar, doğuştan başarılı olma arzusuyla dünyaya gelmiştir. Çocuğun zamanla yaşamış olduğu olumsuz deneyimler çocuğun başarıyı algılayış şeklini etkiler. Çocuk sevdiği kişiyi başkaları ile birlikte gördüğü zaman da kıskanır. Çünkü sevdiği kişinin bütün sevgisinin kendisinde toplanmasını ister. Çocuk, annesinin kardeşlerden birine daha yakın olmasını hatta anne ile babasının yakınlığından dahi rahatsız olur. Bu davranışın arkasında yatan: “Annem benim!” duygusunun düşüncesidir. Çocuk, sevgiyi paylaşmayı öğrendiğinde kıskançlığı da azalır. Erken yaş çocukluk dönemlerinde çocuklara sevginin paylaştıkça çoğaldığını öğretmek çocuğun kişilik özelliğinin sağlıklı bir biçimde oluşması için önemlidir.”
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum