Dervişoğlu, Türkiye’nin orman yangınlarına karşı açık bir bölge olduğuna dikkat çekerek son günlerde üst üste gerçekleşen doğal afetlerin öngörülebilmesinin önemini vurguladı. Yangınlara açık bir coğrafya da böyle bir tehditle karşı karşıya kalma ihtimaline karşı devletin gerekli tedbirleri alması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, “Orman yangını olacağını bile bile orman yangınına tedbirsiz yakalanmak ciddi bir yönetim zafiyeti olarak algılandığında da kızmayacaksınız. Yaşadığımız yer belli orman yangını çıkarsa neler olacağı belli rüzgârın şartlarına bağlı olarak kapsama alanını genişleteceği belli buna rağmen sizin bir eylem planınız yoksa bu eleştiriye açık hala gelir” diye ekledi.

“Afet Zamanı Siyaset Yapılmaz”

Dervişoğlu, afet zamanı siyaset yapılmayacağını belirterek “Sadece afet zamanı değil bazı bakanlıklar vardır, Türkiye’de onlar hiçbir zaman siyaset yapmamalı özellikle atanmış bakanlar hiç yapmamalı. İç işleri bakanı, tarım bakanı, bayındırlık bakanı böyle bir süreçte siyaset yapmamalı, görev yapmalı” dedi ve muhalefet olarak bakanları siyaset yapmaya değil görev yapmaya davet etti.

“Provokasyonlar Bizim Milletle Buluşmamızı Engelleyemez”

Anadolu’nun çeşitli yerlerine il, ilçe, belde ve köy ziyaretleri yaparak sorunları yerinde tespit ettiklerine dikkat çeken Dervişoğlu “İl başkanımızın önderliğinde yönetici arkadaşlarımızın katkısıyla İzmir’i karış karış dolaşıp yerinde ziyaretlerde bulunuyorlar. Depremde mağdur olmuş vatandaşlarımızın yaralarının sarılması noktasında doğru adımlar atmaya yönelik girişimlerde bulundular. Esnafların, çiftçinin ve çalışanların sorunlarını yerinde tespite gayret ediyorlar. Milletle buluşma programlarını sürdüreceğiz. Bu ziyaretler sırasında gerçekleşen provokasyonlar bizi yıldırmaz bizim halkla buluşmamızı engelleyemez problemlerin yerinde tespiti noktasında gösterdiğimiz gayreti asla ve kata akamete uğratamaz. Millet bizi çağırıyor ve biz millete gitmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“Devletin Uyanık Olması Lazım”

Türkiye’de göç yönetiminden kaynaklı sorunlara değinen Dervişoğlu mağdur vatandaşların başka coğrafyalardan ülkemize gelmelerini doğal karşıladığını ifade ederek şunları söyledi:
” Coğrafi komşularımız içerisinde problemlerden duçar olan insanlar Türkiye’yi bir medet kapısı olarak görebilirler bu fevkalade normal bir şeydir ama bunun bir plan çerçevesinde gerçekleştirilmesi lazım. Sınır kapıları delik deşik olan bir ülke görüntüsü sergilemememiz lazım. Her isteyenin her istediği yere yerleşebilmesinin önü açılmaması lazım. Türkiye’nin bir göç merkezine dönüşmemesi lazım. Uzun vadede nüfus problemleriyle karşı karşıya kalma durumu söz konusu olabilir. Devletin bu konularda uyanık olması lazım. Bu alanda da yaptığımız her uyarıyı sanki mazlum insanları istemeyen kişilermiş gibi tarif edilmemizi hükümetin terk etmesi lazım. Güçlü bir devlet iseniz çevrenizde mazlum toplumlara kollarınızı, gönüllerinizi açacaksınız. Ancak bunları yerleşim planlarını doğru yapmadan iskân sorunlarını halletmeden onların uzun vadede eğitimleriyle alakalı tedbirleri almadan gerçekleştirmiş olursanız burayı bir göç hendeğine dönüştürürsünüz ve bu durum vatandaşlarımızı rahatsız eder.”

Sosyal medya da Afganlılar Ankara’da Taliban bayrağı açtı şeklinde çıkan haberlere karşı dikkatli olmamızı öneren Dervişoğlu, “Sosyal medya provokatif amaçlı da kullanılıyor burası İzmir bu tuzaklara hiç düşülmeyecek bir coğrafya burası Türkiye’nin en uyanık en kadirşinas en akli selim insanları burada yaşıyor, buna rağmen olup bitenlerden etkilenmediğimizi söylemek mümkün değil. Onun için bunlara muhalefet etmiş olmak için yanlışlıkların altınız çizmek için hükûmeti zor durumda bırakmak için söylüyor değiliz. Bu sorunların çözümsüz olmadığını ifade etmek bakımından söylüyoruz. Türkiye yanlış yönetiliyor ve hatta yönetilemiyor Türkiye’yi yönetmeye talip olduğumuzu ifade etmek bakımından dile getiriyoruz. Bu alanda hazırlıklarımızı yaptığımızın da kamuoyu tarafından bilinmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.