Erkeklerin yüzde biri “azospermi”

Menide çocuk yapacak olgun sperm hücresinin bulunmaması anlamına gelen “Azospermi”, erkeklerin yüzde birinde görülürken, kısırlık sorunu olan erkeklerde ise yüzde 10-15 görülüyor. Azospermi ve menide az miktarda spermin bulunduğu oligosperminin birbirinden ayırt edilmesi de oldukça önem taşıyor. Üroloji Bölümü Opr. Dr. A. Egemen İşgören, azospermi hakkında bilgilerini paylaştı.

Erkeklerin yüzde biri “azospermi”

Menide çocuk yapacak olgun sperm hücresinin bulunmaması anlamına gelen “Azospermi”, erkeklerin yüzde birinde görülürken, kısırlık sorunu olan erkeklerde ise yüzde 10-15 görülüyor. Azospermi ve menide az miktarda spermin bulunduğu oligosperminin birbirinden ayırt edilmesi de oldukça önem taşıyor. Üroloji Bölümü Opr. Dr. A. Egemen İşgören, azospermi hakkında bilgilerini paylaştı.

Erkeklerin yüzde biri “azospermi”
02 Aralık 2019 - 16:21

Dr. İşgören öncelikle, hastada azospermi görüldüğünde buna yol açan nedenin, hormonal ve genetik bir bozukluğun bulunup bulunmadığının araştırıldığına dikkat çekti. Hormonal bir dengesizlik söz konusu olduğunda bu durumun ilaç ile tedavi edilerek menide sperm hücresi çıkma ve hatta kendiliğinden çocuk sahibi olma ihtimalini arttırdığını aktaran İşgören, genetik nedenlerle sperm üretimi bozulmuş olduğu takdirde ise büyük oranda ilaç tedavilerine yanıt alınabildiğini kaydetti. Ancak bir grup hastada tedavi ile sperm elde etme şansının olmadığını belirten Dr. İşgören, “Eğer kanal tıkanıklığı varsa bu tıkanıklık cerrahi müdahaleler ile düzeltilebilir ve kısa sürede yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür. Kanal tıkanıklığı olan hastaların büyük kısmında tüp bebeğe gerek kalmadan normal yolla sperm çıkmışı sağlanabilir” diye konuştu. Tüm bu değerlendirmeler normal ise sistem kanallarında tıkanıklığa bağlı azospermi olma ihtimalinin araştırıldığına değinen İşgören, bu durumda kısa süreli bir tedavi ile sperm elde etme şansının olduğunu, tekrarlayan semen örneklerinden elde edilen sperm hücrelerinin bir havuzda toplandıktan sonra tüp bebek denemelerinin yapılabileceğini vurguladı.
Mikro-TESE ameliyatı ile testislerde canlı olgun sperm hücresinin bulunabildiğini bildiren Dr. İşgören konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Hormon ve genetik testleri normal çıkan hastalarda kısa süreli tedaviler ile sperm çıkışı sağlanamaz ise ilk başvurulması gereken yöntem mikro-TESE, yani basit bir cerrahi müdahale ile testislerden sperm elde edilmesidir. Bu durumda testislerden ameliyat ile doku çıkarılıp, bu doku içerisinde sperm arandığında hastaların yaklaşık %30-50’sinde yeterli sperm hücresi bulunup, tüp bebekte kullanılarak gebelik elde edilebilir.”
İşgören bilgilerini paylaşırken, Mikro-TESE ile sperm hücresi bulunamadığında mutlaka alınan dokuların patolojik inceleme için saklanması gerektiğine dikkat çekerek, patolojik inceleme sonucunda sperm üretiminin bir aşamada durakladığı ve sperm kök hücrelerinin canlılığını devam ettirdiği tespit edilir ise 6 aylık tedavi ile olgun, kuyruk gelişimini tamamlamış spermlerin elde etmenin mümkün olduğunu belirtti. “Son yapılan araştırmalarda belirli bir olgunluktaki sperm kök hücreleri kullanılarak tüp bebek denemeleri yapılabileceğine dair sonuçlar elde edilmiştir” diyen İşgören, düşük ihtimalle de olsa gebelikle sonuçlanan hastaların olduğunu vurguladı.  
YÜKSEK FSH DEĞERİ YERİNE SAĞLIKLI FSH HORMONU
Ayrıca bu süreçte varikoselin araştırılması gerektiğini bildiren İşgören, gerektiği takdirde ameliyat ile tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kanda FSH hormonu normal sınırlarda ise hormon tedavisi ile sonuç almanın mümkün olduğuna değinen İşgören, “Yüksek FSH değerini düşürüp yerine sağlıklı FSH hormonu verilmesi ya da testosteron artışı ile sperm üretimi sağlanabilir. Testosteron/östrojen oranının 10′dan düşük olduğu durumlarda bu oran yükseltilerek de sperm üretimi gerçekleştirilebilir” şeklinde açıkladı.
Dr. İşgören açıklamalarının sonunda, bu hastalarda altı aylık tedavi sonrası menide sperm hücresi tespit edilmese bile ikinci mikro-TESE ameliyatı ile yüzde 20 ile yüzde 45 arasında sperm elde etmenin mümkün olduğu bilgisini verdi. Ayrıca her ne olursa olsun menide bir gün kendiliğinden ya da henüz bilimsel yollar ile izah edilemeyen bir şekilde sperm çıkmasının da görülebileceğini cümlelerine ekleyen İşgören, bu nedenle, her üç ayda bir yapılan sperm testinde bu hücrelere bakılması gerektiğini ve görülürse dondurulup saklanması gerektiğini söyledi. Dr. İşgören, yaşam tarzında yapılacak değişiklikler, sperm metabolizmasını düzenleyen vitamin ve benzeri ilaçlar ile beslenme desteğinin de faydalı olacağı önerisinde bulundu.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum