Ulukent İZBAN durağını kullanmak zorunda kalan vatandaşlar şikayetlerini her kanaldan İZBAN’a ulaştırmaya çalıştılar ama yetkililerden herhangi bir geri dönüş alamadılar. Haftanın neredeyse her günü Ulukent İZBAN durağını kullanan lise öğrencisi,” Okula gidiyorum geliyorum aynı dert, arkadaşlarımla buluşmak için bir yere gitmek ayrı dert. Sene bilmem kaç olmuş bizim çektiğimiz saçma eziyete bakın. Hayır, mesafe kısa da değil, merdivenler dar. Kalabalık zamanda yürümesi gereken ama yürümeyen merdivenlerde sıkışıklık yaşıyoruz. Yeter artık.” dedi.

Aylardır asansörleri ve yürüyen merdivenleri kullanılamaz halde olan Ulukent İZBAN durağına tüm şikayetlere rağmen herhangi bir düzeltme yapılmadı. Üstelik zaman panelinin çalışmaması da Ulukent İZBAN durağını kullananları daha zor duruma sokuyor. Geçtiğimiz haftalarda da aynı sorunlardan yakınan vatandaşlar isyan bayraklarını çekme noktasına geldiklerini ifade ettiler.

İZBAN Yönetiminin ilgisizliğinden kaynaklı olarak resmen eziyet parkuruna dönen Ulukent durağında aylardır ne asansör ne yürüyen merdiven ne de dijital göstergeler görevini yerine getiriyor. İZBAN bölgesel ayrım mı yapıyor?,”İnanın ki artık lanet edecek kıvama geldik. Kimin ilgisizliğinden kaynaklanıyorsa o kişi veya kişiler derhal görevlerini bırakmalılar. Ben her gün işe gidip gelirken onca yorgunluğun arasında koştur koştur buradan inip çıkıyorum. Yükü olan yaşlılar ya da bebek arabası kullananlar resmen acı çekiyor burada. İZBAN’ın beceriksizliğinden dolayı burada hepimiz seferber olduk. Daha geçen amcanın biri düştü bu merdivenlerde. Yazık, günah vicdansızlıktan, bölge kayırmadan başka bir şey değil bu!”dedi.

Ulukent İZBAN durağı ilgisizlikten geldiği vasat durum sayesinde engelli bireylerin kabusuna dönmüş durumda.  Engelinden dolayı tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalan Naime Öztürk, Ulukent İZBAN durağını kullanmak zorunda kalan diğer engelli bireylerin çığlığı oldu, “Korkuyorum. İşim çıkacakta Ulukent İZBAN durağını kullanmak zorunda kalacağım diye korkuyorum. Vatandaşa bunu mu hak görüyorlar? Vergimizin, çalışmamızın karşılığı bir kenara itilmek mi? Burada yaşan insanları değerli görmüyorlar mı? Belli ki İZBAN Yönetimi üstüne düşen sorumlulukları yerine getiremiyor, çekip gitsinler artık. Biz bunu yaşamak zorunda değiliz!” dedi.