Her kentin, her beldenin sorunları başka olmasına karşın aynı yasa ile yönetildiğinden uygulamalarda yeknesaklığı sağlamak için koordinasyon çok önemlidir.
Koordinasyona ilişkin ise maalesef elle tutulur bir yasal düzenleme yok.
Türkiye çapında büyükşehirlerin yönetimi, farklı partilere mensup belediye başkanlarının elinde. Farklı siyasi görüşlere mensup belediye başkanları arasında uygulama yeknesaklığı nasıl sağlanacak?
Bu sorunun cevabı olarak sayın Cumhurbaşkanlığınca bütün anakent belediye başkanlarının katılımı ile toplantı düzenlendi ve koordinasyon için bir komisyon kurulması kararı alındı.
Bu komisyon büyükşehirlerin başkanları arasında irtibatı sağlayacak ve başkanların istemlerini toplayıp yeni toplantılarda çözümüne gayret edecekti.
Bu konuda kamuoyuna yansıyan yeni bir gelişme olmadığı görülüyor.
Her büyükşehir belediye kendi sorunlarıyla baş başa kalırsa o devasa sorunların altında nasıl kalkacak!?
Bu soru bir kenarda dursun. Merkezi iktidara muhalefet eden siyasi partiye mensup belediye başkanları kendi aralarında koordinasyon arayışına girdiler.
CHP Önce Afyonkarahisar’da bir toplantı düzenledi, sonra İzmir’de.
Afyonkarahisar’da düzenlediği toplantıda yerel yönetimler ilkeleri açıklandı. 11 maddeden ibaret ilkeler maalesef ikinci toplantıda ele alınmadı.
Birinci toplantıda belirlenen ilkelerin takipçisi kim olacak?
Temmuz ayında Afyon’da gerçekleşen çalıştayın raporu İzmir’de ikincisi yapılan çalıştayda başkanlara sunuldu. Bu raporda ne yazıyordu? Bu rapor ne kadar dikkate alındı? Örneğin bu raporun ilkelerinden işçi çıkarma konusunda ne kadar titiz davranıldı? Belediye başkanları parti milletvekillerinin işlerine karışmasına karşı çıkıyorlardı. Ama Partide yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı var. Ayrıca Afyon’da milletvekillerinden oluşan bir komisyon da kurulmuştu. Bu komisyon kimlerden oluşuyor? Temmuz ayından bu yana ne gibi çalışma yaptılar? Yerel yönetimler çalışmalarında halkın istemlerini başkanlara sunacak olan milletvekili komisyonu İzmir’deki ikinci çalıştaya katıldı mı?
İzmir’deki Yerel yönetimler reformu ve yerel demokrasi buluşması-Kardeş kentler-çağdaş kentliler teması ile toplandı.
Ama görünen o ki bu çalıştay maalesef genel siyasetin gölgesinde kaldı. Ben yine de Yerel Yönetimler İzmir çalıştayında İBB başkanı Tunç Soyer’in kayıtlara geçen şu tarihi konuşması ile yazımı noktalayayım:
“Yaptığımız her bir icraat geleceğin insanlığını mayalıyor. Bu durum çalışmalarımızı bilgi odaklı olmaya yönlendiriyor. Yönettiğimiz şehrin bilgi birikimini iyi analiz etmek ve toplumsal başarı elde etmek zorundayız. Yaşam alanlarımız ciddi tehditlerle karşı karşıyayken mevcut politikaları yerelden başlayarak düzeltmek zorundayız. Soluyacağımız hava, işleyecek toprak kalmadığında zaten yöneteceğimiz şehirler kalmayacak. Doğa hastaysa biz de hastayız. Doğa odaklı anlayış en temel ilkelerimizden biri olmak zorunda. Güçlenen yerel yönetimlerle kentlerin işleyişi de değişiyor. Eskiden devletlerarası ilişkiler kurulurken artık dünyadaki farklı kentler arasında ortaklıklar kuruluyor. Kent diplomasisi adı altında yeni bir alan açılıyor. Diliyorum Ankara’da masa başında hazırlanan yerel yönetim reform paketi dünyadaki bu değişmeleri görmezden gelmez. Aksine bu taslak halkımızın beklentilerini boşa çıkaracak bir geriye gidişi olacaktır. İzmir pek çok yeniliğin gerçekleştiği ve dünyaya yayıldığı bir kenttir. Ayaklarımızın değdiği bu kadim coğrafyanın birikimlerinden aldığı ilham burada buluşacak. Pek çok yeni kalıcı çalışmalarla sonuçlanacak.”
YORUMLAR