Birçok öğrenci ve sınav hazırlanan tarafından bilinmeyen Pomodoro tekniğinin, daha uzun soluklu ve verimli ders çalışmayı mümkün kıldığını belirten Kunduz eğitmenleri, bu yöntemin aktiviteleri sistematik olarak gerçekleştirmeyi ve zamanı daha iyi değerlendirmeyi sağlayan bir yöntem olduğunu açıkladı. 25 dakikalık çalışma ve beş dakikalık moladan oluşan toplamda 30 dakikalık bir dönemi kapsayan bu teknik ile sekiz saat çalışmanın mümkün olduğunun altını çizen Kunduz Eğitmenleri, “Tekniğin verimli uygulanabilmesinin koşulu çalışma planlarını haftalık ve aylık olarak değerlendirmeye almak olarak belirlenebilir” dedi.
Doğru çalışma ortamının da ders çalışmadaki verimliliğe avantaj sağladığını söyleyen eğitmenler, araştırmaların termal konfor ve sıcaklığın, güneş ışığına erişimin, renklerin ve hava kalitesinin verimli çalışma üzerinde etkili olduğunu paylaştılar. Çalışılacak alanın havalandırılmış ve 22-25 derece sıcaklıkta olmasının önemli olduğuna vurgu yapan eğitmenler, havanın formaldehit, karbonmonoksit gibi zararlı maddelerden arınması için hava temizleyici bitkilerin kullanılabileceğini, çalışma alanı için gün ışığından azami ölçüde yararlanmayı sağlayan bir odanın tercih edilmesi ve duvardan yansıyan veya tavana gizlenen güçlü ışık kaynaklarının kullanılması gerektiğini belirtti. Ayrıca eğitmenler, odanın dağınık olmasının da odaklanma üzerinde etkili olduğunu paylaştı.
Verimliliği arttırmanın bir diğer yolunun ise çalışma planı hazırlanması olduğunu bildiren eğitmenler, bu sistemle düzenli olunacağını ve zamanın iyi ayarlanacağını söyledi. Zamanı etkili kullanmayı sağlayan bir çalışma programı için öncelik sırasının belirlenmesinin faydalı olacağını ifade eden eğitmenler, çalışma planını uygularken saati biraz öne almanın zamanı verimli kullanmada etkili olacağının uyarısında bulundu.
Hayatın her alanında uyku düzeninin etkili olduğu düşünüldüğü takdirde, insanın fizyolojik ve psikolojik yapısına bağlı olarak kendini iyi hissetmesi açısından düzenli uykunun gerekliliği kaçınılmaz bir gerçektir. Kunduz eğitmenleri ise bu konu hakkında, araştırmaların düzenli uyuyan öğrencilerin iyi uyumayanlara oranla daha iyi not aldıklarını ve matematik problemlerini çözmede daha başarılı olduklarını ortaya koyduğunun bilgisini verdi. Bunun da öğrencilerin biyolojik saatini koşullandırması gerektiğinin bir göstergesi olduğunu dile getiren eğitmenler, “Uyku düzeni sağlamak için yatakta okumak ya da telefonla ilgilenmek gibi alışkanlıklardan vazgeçmek ve her gün aynı saatte uyuyup uyanmak gerekiyor” diye konuştu.
Son olarak eğitmenler verimliliği etki gösterecek diğer faktörleri, sınav öncesi beslenmeye dikkat edilmesi, öğrencinin kendine motive edici ödül belirlemesi, etkili not tutma alışkanlığının edinilmesi, odaklanma için farklı yöntemlerin kullanılması ve genel de çoğu kişinin yapamadığı, “Hayır” demenin öğrenilmesi olarak sıraladı. “Hayır” konusunun üzerinde duran eğitmenler, “hayır” demenin ilişkilerin zedeleneceğini düşündürse de, aslında insanın kendini ifade etmesinin en kuvvetli yolu olduğuna dikkat çektiler.